Ekonomi dünyası: Hiç kimse milyar dolar ‘kazanmaz’

admin

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Çin ziyareti geride kalan günlerde önemli bir gelişmeydi. Putin beşinci kez başkan seçilmesinin ardından ilk yurt dışı ziyaretini Çin’e yaptı ve kuşkusuz bu sürpriz olmadı. Çin Devlet Başkanı Xi Çinping’in de aynı şekilde Mart 2023’te üçüncü dönem Çin cumhurbaşkanı olarak atandıktan sonra ilk yurt dışı ziyareti Rusya’ya olmuştu.

Her iki lider de, Çin-Rusya ortaklığının derinliğini vurguladılar, çok uluslu dünya ve daha fazla işbirliği mesajları verdiler. İki dev ekonomi arasındaki ticaret Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin ardından büyük ölçüde arttı. 2021’de 147 milyar dolardan 2022’de 190 milyar dolara ve 2023’te 240 milyar dolara yükseldi. Bu, Moskova’ya çok önemli bir gelir akışı ve rahatlama sağladı, Çin vazgeçilmez bir ihracat noktası oldu.

STRATEJİK BİR MEYDAN OKUMA GÖSTERİSİ Mİ?

Hindistan’ın Times of India gazetesi, bu ziyaretin sadece sıradan diplomatik bir etkinlik olmadığını Batı baskısına karşı stratejik bir meydan okuma gösterisi olarak yorumlanabileceğini vurguladı. İngiliz The Guardian ise, “Putin ve Xi aynı dünya görüşünü paylaşıyor; buna göre Batı çöküşte, Çin de kuantum şifreleme ve sentetik biyolojiden casusluk ve büyük askeri güce kadar her alanda ABD’nin üstünlüğüne meydan okuyor” diye yazdı.

Stanford Üniversitesi’nden Joseph Torigian da, Çin ve Rusya’nın gönderdiği mesajın açık olduğunu söyleyerek, “Şu anda Batı’ya istedikleri zaman meydan okuyabileceklerini hatırlatıyorlar” dedi.

Ancak, Batı basınındaki yorumlara göre ise, Rusya’ya verdiği destek nedeniyle Çin’in özellikle ABD ve Avrupa gibi Batılı ticaret ortaklarıyla bağlarını dengelemek konusunda işi giderek zorlaşıyor.

AMERİKALILARIN VERGİLERİ SİLAH ÜRETİMİNE GİDİYOR

ABD’ye bakalım; son araştırmaya göre Amerikalıların vergilerinin büyük bölümü militarizme gidiyor. ABD’de k^rr amacı gütmeyen ulusal bütçe araştırma kuruluşu olan Ulusal Öncelikler Projesi, 2023’te ortalama bir Amerikalı vergi mükellefinin savunma programlarına sağlık, eğitim ve tüm diğer sosyal hizmetlerden daha fazla katkıda bulunduğunu bildirdi.

Ülke vergi gelirleri ile savaşa, silahlanmaya, sınır dışı etmeye, göz altılara, cezaevlerine ve iç güvenliğe; kamu sağlığı, eğitim ve çevre korumadan daha çok harcama yapılıyor. Geçen yıl ortalama bir vergi mükellefi militarizme ve onu destekleyen sistemlere (savaş, ordu, iç güvenlik) 5.109 dolar katkıda bulundu.

Buradan en büyük payı 2.074 dolar ile Pentagon (Savunma Bakanlığı) aldı. Bunun yarısından fazlası ise (1.748 dolar) Pentagon’ın iş verdiği ve Ukrayna’nın ve İsrail’in de kullandığı ölüm makinalarını üreten silah şirketlerine gitti. Bu rakam, ülkede ortalama bir ev kirasından daha fazla…

VERGİLERİ LOCKHEED MARTİN TOPLUYOR

En büyük payı alan silah üreticisi 249 dolar ile Lockheed Martin oldu. Çocuk Yoksulluğunu Önleme programı için kişi başına düşen vergi tahsilatının (110 dolar) iki katından fazla…

Ortalama bir Amerikalı vergi mükellefi kamu sağlığı programlarına (Medicare ve Medicaid) 4.308 dolar, K-12 eğitimine (anaokulundan 12. sınıfa dek temel eğitim) 346 dolar, düşük gelirli Amerikalılar için beslenme yardımına 516 dolar ve diplomasi ile ilgili programlara 58 dolar katkıda bulundu.

TÜRKİYE GELİR ADALETSİZLİĞİNDE SON YILLARIN ZİRVESİNDE

Gelelim belki de dünyamızın en yakıcı konusu olan gelir adaletsizliğine… Aşağıdakileri okurken, tekrarlamak istemiyorum ama; Türkiye’nin Avrupa’da gelir eşitsizliğinin en kötü ülke olduğunu, bu konuda dünyada en eşitsiz ülkeler arasında yer aldığını unutmayalım.

TÜİK’in resmi açıklamasına göre bile, en zengin yüzde 20’nin milli gelirden aldığı pay yüzde 49.8’e çıkarak tarihi rekor kırdı. İsviçre bankası Credit Suisse ve UBS’in raporu daha vahim… Türkiye’de yüzde 1’lik kesim servetin yüzde 39.5’ini alıyor ve Avrupa’da bu konuda en kötü durumdayız. En zengin yüzde 10 ise yüzde 69.8’ini alıyor.

806 MİLYARDERİN SERVETİ 6 YILDA İKİ KATINA ÇIKTI: 5.8 TRİLYON DOLAR

Amerikalılar İçin Vergi Adaleti (ATF) adlı bir sivil toplum örgütü tarafından Nisan ayında yayımlanan rapora göre, ülkedeki 806 milyarderin toplam serveti rekor 5.8 trilyon dolara ulaştı.

Milyarderlerin serveti, 2017 sonunda Trump döneminde vergi indirimi yasasının yürürlüğe girmesinden itibaren 2.9 trilyon dolar artarak neredeyse iki katına çıktı. İşin kötüsü; ultra zenginlerin ana gelir biçimi olan 3 trilyon dolara yakın servet kazancı asla vergilendirilemeyecek.

ABD’deki 800’den fazla milyarder halen ABD toplumunun alt yarısının tamamından, yani yaklaşık 65 milyon haneden (3.7 trilyon dolara karşılık 5.8 trilyon dolar) yüzde 50 daha fazla servete sahip.

EN TEPEDEKİ YÜZDE 1, ORTA SINIFIN TOPLAMINDAN DAHA ÇOK SERVETE SAHİP

Resmi veriler de bu yönde… ABD Merkez Bankası’nın (FED) verilerine göre, ülkede en tepedeki yüzde 1’lik kesim orta sınıfın tamamından daha fazla servete sahip. Tüm hane halkı servetinin dörtte birinden fazlası, yani yüzde 26,5’i, en tepedeki yüzde 1’e ait. Bu ultra zengin Amerikalıların toplam serveti 38.7 trilyon dolar.

Gelir bazında hanelerin ortalama yüzde 60’ı olarak tanımlanın Amerikan orta sınıfının toplam servetinden daha fazla. Bu haneler tüm servetin yaklaşık yüzde 26’sını elinde tutuyor. En alttaki yüzde 20’yi temsil eden düşük gelirli Amerikalılar ise servetin yaklaşık yüzde 3’üne sahip.

HİÇ KİMSE BİR MİLYAR DOLAR ‘KAZANMAZ’, BU MUAZZAM ZENGİNLİK NEREDEN?

Sciences Po ve Dünya Eşitsizlik Laboratuvarı’ndan ilk Küresel Eşitsizlik Araştırma Ödülünü alan Massachusetts Üniversitesi Politik Ekonomi Araştırma Enstitüsü’nden profesör James K. Boyce, araştırmacı gazetecilik yapan Truthout sitesine (www.truthout.org ) verdiği röportajda diyor ki;

“Hiç kimse bir milyar dolar ‘kazanmaz.’ Ne kadar çalışırsanız çalışın, ne kadar akıllı olursanız olun, çalışarak bu kadar para kazanmanız kesinlikle mümkün değil. Peki, bu muazzam zenginlik nereden geliyor diye sormamız gerekiyor.

2023 yılında ABD’de 735 milyarder vardı. Eğer servetleri son altı yılda 2.9 trilyon dolar arttıysa, bu her birinin cebine ortalama 39 milyar dolar, yani kişi başı yılda 6,5 milyar dolardan fazla para girdiği anlamına geliyor.

Bir kişinin muazzam bir servet biriktirebilmesinin üç yolu vardır.

Bunun bir yolu doğrudan yağmadır: Toprakların ve madenlerin kontrolünü ele geçirmek gibi veya tekelleştirme veya büyük yolsuzluk yoluyla diğer insanlardan para ve kaynak almak.

İkincisi miras yoluyladır. Üçüncü yol, ekonomistlerin emeğin getirisi yerine ‘sermayenin getirisi’ dediği, servetin kendisinden elde edilen gelir (kârlar, temettüler, faiz, kiralar, sermaye kazançları) aracılığıyla sağlanır.

ABD ve diğer birçok ülkede servetin toksik yoğunlaşması yalnızca ekonomik bir sorun değil, aynı zamanda politik bir sorundur. Orantısız zenginlik orantısız siyasi güce dönüşür ve bu da demokrasiyi aşındırır. Eşitsizlik genişledikçe, ultra zenginler kendi kişisel çıkarlarını kamu çıkarının üstüne çıkarma konusunda daha yetenekli ve istekli hale geliyor. Bunu yapmanın açık yollarından biri, kendi vergilerini düşürürken diğer herkesin vergilerini artırmak ve sosyal yardımları kesmektir.”

SERVET VERGİSİNİ ARTIK BÜTÜN DÜNYA GÜNDEMİNE ALMALI

Burada adaletli bir gelir vergisinin de ötesinde finansal varlıklar, gayrimenkul vd. gibi birikmiş serveti de vergilendiren servet vergisi gündeme geliyor. Servet vergisi dünyada birkaç ülkede uygulanıyor; Norveç, İspanya ve İsviçre… Fransa ve İtalya’da da seçilmiş servet yaratan kalemlere uygulanıyor. Servet vergisi uygulanan ülkelerde oranlar epey mütevazı; yüzde 2’nin altında, yani sermayenin dolar üzerinden ortalama getirisinden daha az. Bu eşitsizliği sıfırlamıyor ancak dengelenmesine yardımcı oluyor.

Ayrıca, yolsuzluk ile yağmalamanın önlenmesi ve para ile yüksek miktarlarda para kazanılmasını sağlayan ileri düzeyde finansal ve bir o kadar spekülatif yatırım ortamının kontrol altına alınması için güçlü yasalara da ihtiyaç var.

Yorum yapın